17 Nisan 2008 Perşembe

dolmuşa verdiğim paraları biriktirsem çoktan bir arabam olmuştu


dolmuş yolculuklarıyla ilgili en sevmediğim olay ne biliyor musun? hayır bilmiyorsun.. hayır g.t kadar alanda gevrek yenmesi değil.. hayır ilk 10 dakika boyunca 40km ile gitmeleri değil.. hayır dinledikleri ve dinlettirdikleri o saçma sapan şarkılar da değil.. hayır.. en gıcık olduğum şey para üstünü unutan şöförler.

bozuk param yoksa gerildiğimi, nedense öyle gerildiğim zamanlarda şöförün inatla para üstünü göndermeyi unuttuğunu farkettim bugün.

oysa insanların para uzatma para üstü alma muhabbetlerinin bitmesinden bir süre sonra, yolcuların"biletini gönderemeyen var mı gençler?" sorusunu duymasına ramak kala önümdeki şahsa 20den bir uzatmasını rica ediyor, ve "öf bu defa unutmasa bari" modunda bekliyorum. bekliyorum.. biraz daha bekliyorum.. ta ki şöför "para üstünü alamayan var mı?" diyene kadar.. ola ki şöför dikkatini trafiğe vermek, yolcuları sayarak ücret hesabını yapmak, telefonla konuşmak ( ki dolmuş şöförleri her yolculukta mutlaka en az bir kere cep telefonlarıyla konuşuyor :s ) vebenzeri bilimum nedenle yapması gerekeni unutur da para üstünü göndermezse "20den bir vardı" demek zorunda kalıyorum.. böyle şöföre seslendiğim zamanlarda kendimi saçma sapan bir şekilde çirkef hissediyorum, sanki gelecek para üstü benim değilmiş gibi, sanki şöförün lütfedip bana cebinden 17 lira vermesini istemişim gibi..

pf

Hiç yorum yok: