13 Nisan 2008 Pazar

bir varmış bir yokmuş



















uzak bir ülkede nefes almak istiyorum şimdi. sıkıcı bulutların işgalindeki gökyüzünün hemen altında, kanalın yanındaki demirlere bağlanmış teknelere bakarak içmeye çalıştığım kwak ı döksem üzerime, gülsek çok komikmiş gibi. sonra bukleleriyle oynasam saçlarının, kızacağını biliyorum ama bu yapmaya koyulduğum şeyi yarıda bırakacağım anlamına gelmeyecek, üstelik bunu o da biliyor olacak. fotoğrafı anımsayıp gülecek ardından, "tıpkı ordaki gibisin. sen hep böyle misin?".


şimdi kilometrelerden fazlası var. engellerin sayısı artıyor her gün biraz daha. herşey er ya da geç rutinleşiyor, olağanlaşıyor. heyecan denen şey alev gibi birden parlayıp gözlerimizi kör ederek sönüyor kısa süre içinde. gözlerimde yarattığı etki de bir müddet sonra tamamen yok oluyor. net görebiliyoruz şimdi ha?



çok yardımı oldu. izole edilmiş, bütün dertlerden uzağa konmuştum. cibinlikle sarılan yatağımda mışıl mışıl uyumaktaydım. binbir güzel rüya gördüm. hepsini çok sevdim. sanki elimi uzatsam dokunacaktım gerçekten o sevimli buklelere. sonra ne oldu bilmiyorum, sorma bana, ben de sana sormayacağım. sadece yeniden hissedebilir oldum acısını, henüz geçmemiş demek ki, yara bandıyla üstünü örtmenin yalnızca başkalarından saklamama yardımı oluyor, hepsi o.


2 yorum:

Adsız dedi ki...

Hello. This post is likeable, and your blog is very interesting, congratulations :-). I will add in my blogroll =). If possible gives a last there on my blog, it is about the Teclado e Mouse, I hope you enjoy. The address is http://mouse-e-teclado.blogspot.com. A hug.

eFeNDi-Ci dedi ki...

ha anladın bi de laykıbıl buldun? tebrikler..