18 Ocak 2010 Pazartesi

temmuz temmuz temmuz: diyırıst of ol.

bu hayat benim değil sanki, biri "birkaç dakikalığına benim için şu hayatı yaşayabilir misiniz demiş" ve kaybolmuş gözden, sanki üzerinden yıllar geçmiş, hala bekliyorum belki döner ve alır bana emanet ettiğini, belki böylece yaşayabilirim belki ben de "benimkini".

hiç ummadığın anda ummadığın dağlara kar yağıyor. dağın sana uzaklığının önemi yok, bir anda soğutuyor "havanı" öyle ya da böyle. iliklerine kadar titretiyor seni: korkudan, heyecandan, endişeden ya da.. ne fark eder. titriyorsun, durduramıyorsun. bir uzak dağ üzerinde vuku bulan umulmadık hareketin bile üzerinde yarattığı etki afallatıyor seni. bir muz kabuğu oluyor beklemediğin insanlar, üzerine basayım derken kayıyorsun, düşecek gibi oluyorsun. BAK SEN!.


kışları "karar almayı" sevmiyorum, hayatımı referans alarak diyebilirim ki: kışları alınan kararlardan bana asla hayır gelmiyor.
kendini kandırmak olsun, zora gelememek olsun, sen onu nasıl tanımlarsan tanımla, şimdi tek ihtiyacım olan BİRAZ SICAK HAVA.. BİRAZ GÜNEŞ.

Hiç yorum yok: