18 Mayıs 2009 Pazartesi

koordinatları veriyorum: üzerinde soluk aldığım nokta.

"söz" demiş, "sana söz, herşey düzelecek, çok güzel falan olacak, öyle böyle şeyler, sen doldur noktalı yeri işte, 100 vermez isem na-mertim, en na'sından." kestirememin acizliği, yüksek seviyede ego alarmı, levıl-5!!. elini uzatırsan kolunu kaparmış ya, astar istermiş mesela sonra bu aynı kişi. benim bir ipliğim bile yok ne diyorsun sen pf.

ellerimi dizlerimin üzerinde kenetledim, bu benden uzak dur duruşunun ilk seviyesi. öyleyse uzak dur benden ve ikram etmediğim nestle bitterimden.
bir kez sorsan dilin mi yorulurdu söyle? ne-re-ye-gi-di-yor-sun? bak nasıl da basit oysa. ellerim üşüdü ve cebime soktum, gözlerime toz kaçtı diye gözlüğümü donandım. neden kötü yanından bakıyoruz? nezaketen birinci çoğul şahıs yapıyorum yoksa çok iyi bilirim ben git şunu scan et demeyi. ya .. ya..!

erken açmış çiçekler gibi kısaymış ömrüm, vakitsiz - zamansız*
ne demiştik palyaço? bir daha söndüremeyeceğin yangınlar çıkarma.**

Hiç yorum yok: