biraz tuz, biraz biber, üzerine şeker mi şeker..

*karnıma ağrılar giriyor, yalanlar iskambil kağıtları gibi dizildi, bir rüzgar esse yaman halim, huzursuzluk öldürücü darbeye hazırlıyor.

*henüz bir velet iken önüne geçemediğii merak (zaaf genetik midir) ile, deterjanla yıkamış bir sevgili anne saçını, bugünü kutlu olsunmuş, özledim çok of.
btw, anne anane olayında aklıma geldi, ananemin ismi hanımdı, arkadaşları hatun derdi (miş ya da) isnt that cool!! "merhaba, ben hatun" mesela?

*hey jude dont bi efreyd zira yu vör meyd tu go en get hör. göreyim şimdi seni!

*bahar aylarında, bilhassa yaza geçiş dönemine tekabül eden o süpper ötesi zamanlarda nedeni meçhul bir şekilde huzursuzlanıyorum, yaşama (genel olarak) amacımı kaybeder gibi oluyorum. önüme sunulan tekliflere, "ee oki de sonra?" tarzı yaklaşımlarda bulunuyor, çok sıkılıyor bir o kadar sıkıyorum. skip sipring, kamon samır!!

*bir şekeri sonuna kadar, önerildiği üzere, emerek tüketmeyi beceremiyorum, bir noktada sabrım taşıyor, kıtır kıtır ısırıyorum, dayanamıyorum arkadaşım! pf

*emesende birilerinin onlayn olmasını beklemek ruh sağlığı açısından son derece sakıncalıdır. zaten emesen ruh sağlığı açısından nadiren yararlıdır.

*kedi sevmiyorum. köpek seviyorum.

*ben annemi, babamı ve kardeşlerimi özledim..