29 Nisan 2009 Çarşamba

siyah kanatların rüzgarı yanağımı okşadı

ışık açık kalmış, gözlerimden uyku akıyor sana yazarken, rüyalara dalıyorum ortaya karışık.
herşey her yerde, dağıldım, toplayamıyorum. her akşam sonraya bırakılan liste, uzuyor, uzuyor, yakında izmire böyle varıcam. izmire varmak. beni oraya bağlayan bir ailem bir waffle bir de sahilin huzuru mu kalmış yani? bu kadar mıymış o başka alana adım atmam yeminleri ettiren.
sanki bir yaşadıkça iki siliniyor, sanki yakında silinecek birşey kalmayacağından nakit çalışan sistemde ben aç, ben sefil? sonrası malum. malumunuz.
neden böyle bir yalan uydurduğumu biliyorum, m tuşu basmıyor o vakit elimdekiler değişiyor! bu bir UCİZE! tdk plaket veriyor, teşekkür ederi. rica ederi.

çok uzaktan gelen bir ses kimliklendi, etiketlendi, sınıflandırıldı, şimdi ete kemiğe bürünüyor. süregelmiş lanet onu da kolları/kanatları altına alıcak ve bir memnuniyetsizlik olarak elimde patlayacak sadece. o zaman neden? merak kötüdür. merak iyidir. dozunu bilirsen. yersen!

seni çok özlemişim. öyle çok özlemişim ki ne sıfatlar yetiyor artık, ne de bu kelime bu fiil anlamını karşılıyor bendekinin. tdk ne yapacağını şaşırıyor. boşver.

ellerim bomboş, yüreğimde bir sızı*

iyi geceler dünya, güzel uyu çabuk büyü..

Hiç yorum yok: