8 Nisan 2009 Çarşamba

len!

taşlı yollarda dizlerim bükük, tipim kayık, ağlamaya ramak kala mode: on full time, şansına küs ki iş bankası yok çevrede, ama bir o kadar ev yemeği muhabbeti dönen dantelli örtülü, güler güler yüzlü ev ahalisi hizmeti sunan mekan var aksine, nasılsınız sordular iyiyiz ben. sonra aksini ispatlayaraktan aksi gibi aksileştim, aksa dönmüş idim ah bir centilboy kurtardı aksimi! pf. hepsi centıl değil bu boyların bu arada, en çok da kadıköy dolmuşlarında, varsın olsun, yelpazeye şerit olsun. bana da bana da demiş.
ahah bu arada alıntı yapim "neymiş vertigo? ver (where)tu(to)go(go) dan gelme"*ymiş, uydurmasyonların efendisi! :D
burası sanki ne biliyo musun, makarna suyu gibi, tuzu kaldırma potansiyeli var. ne kadar atarsan, farkmıyor. mesela bugünkü o akbil kuyruğunda eeahhhaooanddnnnhhh (hani böylesi de namümkün ya, istesem de istemesem de) diye bağırsay idim, dönüp totıl 3 sn bakacaklardı, aha buraya yazıyorum, dets ol. sonra bakışlarını başka yönlere kullanacaklardı. ah ya bakışlarımız da sodexho gibin sınırlı olsaydı? oraya kullan, buraya kullan, ahaha misal tatlıcana bir tip gör kullan da kullan, ee soora?
bana farketmiyore ama bu tekneloginden hoşlanmayacak 728364921883475983475437 kişi olabilir..

Hiç yorum yok: