13 Şubat 2009 Cuma

elinin tersini avucuna yeğledim

bu sabah yağmur var istanbul'da.
gözlerim dolu dolu oluyor bilinmezliğe.
anne sözü dinler gibi masum, ağladım bu sabah.
günler dayanılmaz oldu, senden uzak olunca.
martılar mahzun oldu, onlar bile ağladılar.
şarkılarda düşünmek seni bana getirmez ki.*

bir harf nelere bedel. kumdan kaleler gibi küçük bir dalgayla bambaşkalaşıyor kelimeler. muhteşem veya rezil. seçimi sen ve benim gibiler yapıyor. güncellediğin cümlelerine dalmışım sabahın erken vakti, içim eriyor, içim acıyor, birşeyler daha değişiyor. dayanmanın sınırlarını zorluyorum, her gün bir miktar daha aşılıyorum kendime, katkı maddeli oluyorum, benden çıkıp başkalığa adım atıyorum, sağlam kalabilmek için. çoğunlukla başaramıyorum.

mahkum olduğum bu şehir beni ben yapan, belki de bu yüzden kaçamıyorum. yağmur bulutlarının ardından şimdilik, sadece, gökyüzünün gülümseyen dudaklarını görebiliyorum.

Hiç yorum yok: