28 Ekim 2008 Salı

ilkmiş ya da sonmuş ne fark eder, bazen çok şaşırtır biraz da üzer. hepsi o

İstiklal'de geniş bir insan buldum akşam, ardına takıldım (ambulansların ardındaki boşluğa sızmaya çalışanlar gibi, tek farkla: benimki etikti) kalabalık bana dokunmadı, ben de kalabalığa.



İst.da her şeyin içine kızarmış patates koyuyorlar.. ne alaka oluyorum, evet ben oluyorum, ne alaka oluyorum işte. İzmir usulü kokoreç yiyiyor tad alamıyorum. Sevmiyorum. Islak hamburgerini çatalını boğazını hiçbirşeyini sevemiyorum artık İstanbul, bakma kusuruma.



Yüzünü unuttum biliyor musun, bugün hatırlamaya uğraştım yanakların bir türlü gelmedi aklıma, nasıldı, şiman mıydı zayıf mı, sen benim yanaklarımı sıkardın gıcıklığına, ben ne yapardım? Bilmiyorum. Çok üzülüyorum düşününce, ondan düşünmemeye çalışıyorum. Taş taş üstüne durumu bilirsin, belki bilmezsin, hiç yaşamış mıydın? Hatırlasam.. ah bir hatırlasam.. bazen deli enerjik oluyorum tamam da, zaman zaman altından kalkmak zorlaşıyor işte, ne olur yokluğunla üstüme gelme.

sonradan GÖRME edit: aynen bıraktığım gibisin..

Hiç yorum yok: