4. baskı

*boşta gezen bir organ gibiyim. eski sahibimden, eski yerimden alındım, alınmam gerekiyordu çünkü. sonra kimsesiz kaldım, hiç bir yere ait olmayan serseri bir organdım. zamanım azalıyordu, yok olmama, tamamen kaybolmama ramak kala başka bir"şey"e nakledildim. yeni yerimi çok sevdim ve fakat o beni benmseyemedi. şimdi direniyoruz, ben onda kalmak istiyorum, o beni dışlıyor, kendinden çıkarmaya çalışıp hasta ediyor. bazen ağlıyorum bazen pes edecek gibi oluyorum, yine de bunlar sonuna kadar savaşacak olduğum gerçeğini ASLA değiştirmiyor.

*bazılarının yanında daha ezik hissederiz, daha az güçlü, sempatik, kendinden emin.. bla bla.. bazılarının yanındaysa hayal ettiğimiz her şeyi yapabileceğimize inanırız. iki tür de bir çaba harcamaz böyle hissettirmek için. doğa gereği bebeğim.

*bugün uluslararası bir "yanlış numara" tecrübem oldu :)
önemli telefonlar bekleyen şahsım ilk kez duşa telefonsuz girdi, çıktığında +35 kodlu bir mist kol gördü ekranda. kalbi pıt pıt atmaya başladı. "yok artık lan"ımsı seçenekler üretti hemen oracıkta beyni. hayalgücü son sürat. sonra daha olası bir "yok artık lan" belirdi kafada, gülümsedi ama hepsi bir yanlış aramadan ibaret imiş.
-merhaba, kiminle görüşüyorum, bu numaradan beni aramışsınız.
-yanlış oldu galiba ben sadece kadir le görüşmek istemiştim
-len..

*kartal-soğanlık durağında in, tepeyi görebileceğin bir kata çık. akşam olunca sağa bak, al sana izmir :) yalnızca karşıyaka ama olsun yine de idare eder.

*anadolu mercimek çorbasıysa avrupa sebze çorbası.

*nefret ettiğim insanlardan biriyle 3 kez karşılaşmayı başardım istanbul da >:/ pff..