12 Ağustos 2008 Salı

gün-lük-çü-k

sevgili günlük,



biliyor musun tripodsuz dolunay çekmek imkansız gibi birşey!
imkansızı başarabilecek miyim, ha? :o

beni bilirsin günlük, dedektifçiliği severim. son günlerde kendimi bu oyuna kaptırdım ancak bana biraz pahalıya mal oldu.. midem bulandı gördüklerim karşısında, şüphelendim çok. bir o kadar da korktum biliyor musun günlük.. hatta çok çok korktum, sanki kıl payı kurtuldum birşeylerden, içimde öyle bir his var. bazen saflık derecem aptallığa yaklaşıyor, peki, kabul.

çevremdekilerin çoğu beş para etmez sevgili günlük, ne türk lirasında ne de başka para birimlerinde.. çok değiller ama yüzdeye vurunca oha oluyor insan, anlıyorsun değil mi?
o damgayı cebine koy lütfen, sakın bir daha da çıkarma zira şu an böyle damgalamalar için "haddinden fazla" yanlış zamanlama. hadi, sok o damgayı cebine de bozuşmayalım şimdi seninle.

ha, unutmadan fanta dan uludağ a terfi ettim :p bir müjde ha? yeah!

istanbul ne güzeldi değil mi günlük.. ve fakat tam zamanında dönmüşüz izmir e, şimdi dönüp bakınca o temmuz akşamına, çıkardığım bu oluyor. insanları üç yerde tanırmışsın hani.. neyse.

bana cevap vermeyenlerin tepesinden baksın o güç olur mu günlük, kaale almayanlar kaale alınmasın, bile bile delirtmecesine susanlar sorularına cevap bulamasın.. biliyorum günlük çok bad-duacı oldum. ama resmen süzgeçe döndüm, elimde değil, bir insan bu kadar kısa sürede böyle çok kazık yer mi? cevap verme günlük, cevap verme.

iş arıyorum günlük, bu kez erken pes etmeye niyet-sizim, merak etme sen beni. haberleri vericem, du nat vöri ebağt mi, oki?

bahsettiğim şu dedektifçilikten milim önce o aradı, O evet, ben de şaşırdım günlük hatta uzunca zamandır bu kadar şaşırmamıştım. bir posta azarladım aylardır biriken zehrimi kustum, ardından laf soktum sonra da sitem ettim, sonra bir daha laf soktum, sonra hızımı alamayıp başkasına laf kondurdum, sonra da gıcık ettim, bıktırdım bitirdim, hep bildiğin gibiydim yani günlük :) efendi gibi, nurci gibi, gibi ve gibi.. aradığına pişman ettirdim, anla işte, o denli. ayların birikmiş kırgınlığıydı "neden"i, kendime hakim olamadım. ancak telefonu kapattığımda anlayabildim "arandığımı" ve yine geç olmuştu. birkaç saniye fark işte sevgili günlük, ne oldu dersin? yine ıskaladım. bu ilham veren olaydan sonra karar verdim yeni bir dedektifçilik oyunu başlatmaya, başlatmaz olaydım. midem bulanıyor, hani bir litre fanta içmişim de sanki, sonra eşşek bir arkadaşım hihii o fanta değildi ki demiş gibi, anla beni günlük. öğğ!!

bugün benimle aynı gün doğan bir adamla konuştum uzun uzun, garipti günlük. komikti, acayipti, kendime bakar gibiydim, bir küçük farkla :) hehe
sonra geç kaldım akşama, sonra özür diledim sonra da iyi vakit geçirdim.. iyi vakit geçirince "ne oluyoruz lan" oldum, sonra "ha.. tamam ya" en sonunda da, "özlemişim" oldum, iyi mi :)

böyle sevgili günlük durumlar..

bir noktadan sonra takmaz mı oluyoruz nedir, yoksa bu bildik "insanlar her şeye alışır zamanla, alışmazsa yaşayamaz, yapamaz"cılık mıdır? neyse ne, bizi kurtardığı kesin.

canım lunaparkı fotoğraflamaca çekiyor günlük, bil bakalım kimi kurban seçicem :p

söz lunaparktan açılmışken, fuar olayı başlayacak ve bu demek oluyor ki: yaz bitiyor be günlük yine, nasıl da melankoli basıyor söylediğimde bile.. neyse, ne yazlar bitti, ne kışlar geldi :) o kışlar da geçip yeni yazlar getirecek.

uyku basıyor günlük, ist-co-rehberin de bir zaman beni kopardığı üzere: "göz kapaklarıma şişko teyzecikler oturuyor sanki".

ben diyeyim iyi geceler sen de tatlı rüyalar..
şimdilik byby!
:s

Hiç yorum yok: