şöyle oturun dedi. sesimizi çıkarmadan söyleneni yaptık. bize beklememizi söyleyerek dışarı çıktı. çıkışından bir iki saniye sonra açık bıraktığı kapıdan başını uzatıp gülümseyerek hemen dönerim dedi ve arkasınan kapıyı kapatıp gitti. ayak seslerini duyduk, uzaklaşıyordu. dönmesine fırsat vermeden toz olacaktık o odadan [ve (üzerinde oturmaktan midemin bulandığı) o küf kokulu, yıpranmış gri/pembe çizgili koltuktan!] o an bunu biz de bilmiyorduk. anlaşmış gibi aynı anda tamam diye bağırdık arkasından, çoktan uzaklaşmış olmalıydı, bizi duyduğunu sanmıyorum.
uzun bir süre sessizce oturduk. belki de birkaç dakikalık bir sessizlikti bilemiyorum ancak o an bana günlerdir orda oturuyormuşuz gibi gelmişti. başımı öne eğmiş ellerimi izliyordum. parmaklarımı açıp kapatıyor, eklemlerime dokunuyor, tırnaklarımı yokluyor, iki elimi birleştirip ayırıyor -ellerimle anlamsız oyunlar oynuyordum. bunları yaparken beni izlediği düşüncesine kapıldım, bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum. ellerimle oynamayı kesip yüzüne baktım. yanılmamıştım, bana bakıyordu. gülümseyerek korkuyor musun dedi. korkuyor muydum? tam olarak bilmiyorum ama artık birşeyden korktuğumu sanmıyorum.. bu olsa olsa sıkılmak, sıkılmıştım, çok sıkılmıştım. o loş odadan, çizgili koltuklarda oturmaktan, suçlanmaktan, suçlanmalarımın boş olduğunu bilişimden ve fakat insanları buna inandıramayışımdan, yine inandıramayacak olmamdan, bütün bu olup bitenden sıkılmıştım. korkmak mı? korkacak ne vardı ki, korkacak kim vardı? nedenmiş korkmak! korkmuyorum dedim. bu kadar basit. ben korkuyorum dedi bakışlarını kitaplıktan tarafa çevirirken. uzun zamandır yaşamıyordum bunu, yeniden olacağı aklıma bile gelmezdi üstelik. üç sene önce burda oturuyor olsam ben de "korkmuyorum" derdim. jaluzinin aralıklarından sızan güneş ışığı yüzünde ince şeritler oluşturuyor ve bu şeritler ona garip bir hava veriyor, başka bir gezegenden dünyaya gönderilmiş bir tür gibi görünmesine neden oluyordu. ne değişti dedim. kitaplığa dalmış bir şekilde çok şey dedi. sonra bana bakıp gülümsedi yeniden. çok şey oldu ve bitti. birşeyler gitti, başka şeyler geldi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder