16 Aralık 2010 Perşembe

wall-a

anlayamıyorum.
günlük hayat dediğim zaman diliminde, kişisel alanım dahilinde nefes alan güruha ait hareketlerin, tavırların, triplerin, sevgi ilgi nefret sıkıntı içerikli gösterilerin çıkış noktasını saptama yeteneğime birşeyler olmuş adeta, kaza geçirmiş ve fiziksel hiçbir yara almazken (yara değil belki ama bu durumda kilo alıyorum) o sürekli övünüp durduğum, güvencem olarak gördüğüm ("herşeyden çok hislerime güvenirim", f nurcan d, 1981-2010) his"simden olmuş gibiyim.

çok sık yapmadığım bişeyi yaparak, "oha!! dostum çok mutluyum!!!" (böyle coşkudan delirip ibare sonuna ünlem basarak filan) konseptli şeyler karalamayı isterdim ,ama, satırlarca yazmaya dakikalarca konuşmaya gerek yok. çünkü elimde bir AMA var. yine de bir miktar konuşucam ve sonra diyebilicem ki, "ben elimden geleni yaptım" (ref: ü.e.).

hazmedemiyorum. sorun hazmedememek. ilk olarak nasıl başladı bilmiyorum, dolayısıyla düzeltemiyorum da, dahası düzeltmeyi de istemiyorum. tıpkı suçsuz olduğu halde hapsi boylamış ve bir şekilde bu boylama eylemini haklı çıkaracak kişiler tarafından gelen anlaşma teklifini (suçunu kabul et, cezanı hafifletelim) değerlendirmeye çalışan, boğazındaki yumruğu çıkarıp karşısındakilere sallamak isterken yutmak zorunda kalan o zavallıyım.

gibiler, sankiler vebenzeriler söz konusu olacaksa.. kendimi bir süredir;

-ne yaparsa yapsın mutlu edemediği ergen çocuğu olan bir anne,
-akıllı ama serseri öğrencilerine laf anlatıp kafalarına doğru (doğrudan ziyade, daha yararlı) yola dair küçük ipuçları dahi sokamayan bir öğretmen,
-üzerine çok mühim bişey yazıp da kaybedince ne yapalım diyerek boşverilen, yatağın/dolabın/kitaplığın/koltuğun.. vs arkasına düşerek orda unutulmuş ve sararma raddesine kadar gelmiş o kağıt,
-marco stanley fogg (yaşanan hayat evresi: koli-mobilyalı dönem)
-yaz yaşanan evdeki elektrikli soba, kış yaşanan evdeki vantilatör gibi hissediyorum.

dokunsan ağlayacak kadar değil, kırılacak kadar doluyum.
onlar hariç-hiç değilse bir kişi için asla ve asla ile başlayan ve vazgeçilmezdirle biten o cümlenin öznesi olabilmek isterdim.

Hiç yorum yok: