16 Eylül 2009 Çarşamba

açık

bir ıskaya mahal verilmemiş olunması, eşzamanlı ilerleneceği, varolanın senkronizasyonu sürekli kılacağı anlamına gelmiyor ne yazık ki. ne yazık ki bizler sayısı milyarı bulan bir türüz ve her türlü kaçırış olası. bir gün gelir keşke dersen, harcananın (ki ona harcanmak denmiyor harcanırken) acısı çok büyük olabilir ki, öyle ki kafanı bulandırıp sana normalde asla dediğin şeyleri yaptırabilir. acı bire, üçe, yirmiikiye katlanabilir. insan düşünmüyor değil tavan sandığı noktada bile: ya? veya? ya da?
bir kez yapılan tekrarın habercisi olabilir, bilen insan yeniden bildiğini bilmenin farkına varmak isteyebilir. ah.
bütün bunları düşünmek evrenin nasıl varolduğunu ya da ne zaman/nasıl yokolacağımı düşünmekten bile çok yoruyor beni.

Hiç yorum yok: