29 Mart 2008 Cumartesi

hava çok güzel, sular da ısınıyor. yani? yanisi hüznünü yiyim


*kapşon süper bir icat, fikir sahibinin elini sıkmak istiyorum, gerekirse öpebilirim de.

*kızıl ve siyah saçlardan hoşlanmıyorum.gwen stefani sarısı bile daha az can sıkıcı (aa "stefaAn"i :o :p ).

*fütursuzca paramıyarınıdüşünmedensonkuruşumakadarharcayarakalışverişyapma ve birdahahiçyiyemeyecekmişcesineçikolatatüketmeyi seviyorum. her ikisinden sonra gidenlere birkaç dakikalık saygı duruşunda bulunuyor, üzüntü ve pişmanlık duyuyorum. neyse ki istiklal marşına denk gelen kısımda söz konusu pişmanlık ve sıkıntı hemen geçiyor..

*bazen farkında olmadan taş-kağıt-makas oynuyoruz. misal otobüsün kırmızı ışık ya da yolcu indirme bindirme vebenzeri nedenlerle duraklarda/durak yakınlarında durması durumunda otobüsteki insan ile durakta bekleyen insan ola ki göz göze gelirse gözlerini kaçıran durakta bekleyen insan oluyor. yani? yanisi: makas kağıdı kesiyor kağıt taşı sarıyor taş makası eziyor. kim kazanıyor? hiç kimse.

*sıklıkla nasıl öleceğimi düşünüyorum.

*okul servislerinde en çok konuşanlar memurlar, en favori konuları : emeklilik..
(kesinlik olmamasına rağmen tekrarlanabilirlik mevcut. ok not accurate but precise).

*iki insanın aralarındaki herhangi bir durum hakkında konuşurken gülmekten geberdiği şeylerin söz konusu iki kişiyi dinleyen ve fakat bu insanları tanımayan bir üçüncü kişi tarafından "hiç de" komik bulunmaması garip bir şey. (dünkü olaydan sonra istisnaları elimin tersiyle itmek istiyorum bir süreliğine. gerekirse körü körüne ve hatta o da yetmezse üstüne inat hakkımı kullanıyorum).

*çıldırmak diğer bir deyişle kafayı sıyırmak/yemek/uçurmak/kırmak çok kolay ve hiç bir zaman yeterince güvenli uzaklıkta değil.

*uykunun depolanamayan bir şey olması çok yazık. öküzce yiyen bünyenin ertesi gün önceki günün haddini aşan besin depolama durumu sebebiyle acıkmaması durumuna karşılık, 15 saat uykuya maruz bırakılan aynı bünyenin kış uykusu tadındaki söz konusu deneyimden hemen bir sonraki gün yeniden uykuya acıkması durumu son derece sinir bozucu.

*dağınık olmadığıma inandıramadığım insanları kendi evime çıktığımda her köşeyi inceleyebilecekleri denli uzun süreli misafirliğe beklerim. ciddiyim. iki konuda da, evet.

*karpuzu çok özledim.

*kanserden korktuğum kadar hiç bir şeyden korkmuyorum (hiç bir şey şeklinde tanımlanan diğer şeylere aids de dahil).

*her istediğimi yapabileceğime inanıyorum (7 pm-3am arası).
neden yaşadığımı merak ediyor, amaçları umursamıyor, hayallare inanmıyorum (6am-8am).
yukarı çıkıp aşağıya düşüyorum sonra yeniden tırmanıyorum falan filan (8am-7pm).

*bir gün spora başlayacağımdan hiç şüphem yok.

*okulda 9.yılım.
lisans dönemini kapsayan 5 sene boyunca her sabah ve akşam 1.25er olmak üzere, toplamda 2.5 saat süren kampüse gidiş-kampüsten kurtuluş süresi boyunca uyuyamamaktaydım.
nazik başım için gereken her türlü konforu sağlar (konfor sağlama çalışmaları : ceketi rulo yaparak yastık tadında kullanmak, arkada oturanın dırdır etme olasılığı riskini göze alarak koltuğu yere 45 derece yapacak şekilde yatırmak, bunu yapamadığım durumlarda ise başı yan koltukta oturan arkadaşın-sıska ve kemikli :p :)- omzuna dayamak, sesli konuşanları antipatik görünme pahasına susmaları yolunda kibarca ikaz etmek.. vesaire..) ve fakat bir türlü o tatlı uykuya dalamazdım.
şimdi ne oldu da 90 derece açılanmış bir koltukta saçımın topuz olduğu durumlarda (ki bu yere ~100-110 derecelik açı eder ) ve hatta arkamda/ yanımda/ önümde yüksek sesle sinir bozucu kahkahalar eşliğinde muhabbet eden densiz insanlara rağmen, rulo yapılmış ceket/kemikli omuz desteğinden mahrum olduğum durumda bile üçüncü durağı dahi göremeyecek şekilde aniden uykuya dalıverebiliyorum?

*italya ya gitmek istiyorum. ne kadar? işte bu kadar.

Hiç yorum yok: