nokta.
noktaya aldırma, takılma, devamı var, orda bitmiyor..
sayfalarca kelime var tonlarca es var bir miktar da gözyaşı -kelimeler ya da eslere eşlik eden. yok.. hayır.. mutsuzluk değil, üzüntü değil, yok, kızgınlık hiç değil.. yalnızca özlem var gözyaşını harekete geçiren bu tarafta.
bu tarafta bir göl gibi deniz, sınırlı. (bütün denizlerin bir sınırı yok mu zaten yeterince ilerlendiğinde.. kıyıdan uzaklaşılan her an bir başka kıyıya yaklaşılmıyor mu..) sınırlar çizilmiş kıyılarına, hayır açılamazsınız diyorlar, orası tehlikeli sorumluluğu alamayız diyorlar, onlara ne? :S burda dümdüz sular, minik bir rüzgar dahi yok. birileri açılmak istiyor, engelliyor diğerleri.. umursamıyorum karışmıyorum bakmıyorum bile, değişmeyen bir bana ne modu mevcut kılıf, üzerime yalnızca onu giydim.. güneşli göğün altında uzandım ateş gibi kumların üzerine, bronzlaşıyorum.. kavruluyorum.. aynen istediğim gibi.

ben seni çook özledim.
nokta.
daha çok o kullanınca daha çok özlemiş olmuyorum.. özlemime bir ölçü veremiyorum.. tahmin edemiyorum.. bakmıyorum.. tartmıyorum..
sadece durmaksızın, seni çok özlüyorum.
nefes alıyorum özlüyorum, veriyorum özlüyorum.
ben seni çok çok özledim.
nokta.
neyimi özledin deme, bilmiyorum.
dur, onlar yalnızca kelime. başka şeyler onlar, bu hissin hiçbir dilde hiçbir sözlükte karşılığı yok. ben bunları yazarken de yok, sen okurken de olmayacak.
gözlerimi kapattım, susuyorum, dinliyorum..
bir kelime olacaksa bu sadece: "seni özlemek" ,söylüyor. kulak veriyorum yine bir kez daha.
işte orda, işte böyle..
seni çok özlüyorum..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder