
kahvemi şekerli ve sütlü içerim.. şeker ve süt yoksa kahve içmem!..
acı yemem, dokunuyor..
komedi filmleri tercihimdir, kahkaha atmaktan hoşlanıyorum..
mutlu sonları severim. mutlu son görünce dayanamaz sevinirim.. mutlu "son"lardansa mutlu "şimdi"leri yeğlerim ama mutlu sonlara da bir lafım yok..
acıya dayanamam, bir yerimde küçük bir kesik meydana gelse içim gider, başım döner.. yaralara dayanamam, ve fakat, öte yandan: yaralanmayayım diye hareketlerimi kısıtlamam..
ölmeyeceksem ilaç kullanmam..
aşık olmadığım biriyle birlikte olmam..
kıştan nefret eder yaza taparım..
kalabalık otobüse binmez, gideceğim yere gecikmek pahasına bir sonrakini beklerim..
sevmediğim hiçbir şeye (hiç kimseye, hiçbir gürültüye, görüntüye..vs) tahammül edemem.. tahammül etmeye uğraşmam..
hoşlanmadığım insanlarla hiçbir yolla iletişim kurmamayı tercih ederim.. yarın birgün leri düşünmem, direk iletişimi keserim..
tamam mı!
bilmem anlatabildim mi..
2 yorum:
İyi ki bizim mahallede oturmuyorsun. Çünkü kalabalık olmayan tek bir otobüs bile yok. Hepsi izdiham, hepsi ter kokusu, hepsi "arkalar boş birader, ilerleyelim".. Ve kahve sütsüz ve az şekerli çok daha iyidir. Bir dene bak, hak vereceksin. Ön yargısız dedik ama ohooğoo :s
mesaj almada da mesaj vermede olduğun kadar ..sın/sin :) iki noktayı sen doldur-kıyak geçiyorum bak..
sizin mahallede oturuyo olsam homeoffice olayına girerdim muhtemelen:P eve lab falan kurardım .. :s ama daha muhtemel olan: öyle otobüsleri olan bi mahallede oturmazdım
Yorum Gönder