16 Ekim 2007 Salı

7 renkli su tabancası

oynamak istemiyor.
ona kim "neden?" diyebilir.
anlatıyor, takdir edilmek ya da özür dilemek ya da haklı çıkmak ya da birşey ispatlamak ya da etkilemek ya da taraf edinmek ya da günah çıkarmak ya da şahit etmek ya da cevap bulmak ya da kurtulmak ya da başka hiç bir amaç için değil. yalnızca olan bu, ve o, anlatıyor.

dinliyorum. izliyorum. hissediyorum. içimden ona birşey vermek geliyor, vermiyorum. sormuyorum. istiyor mu umursamıyorum. istese de onun istemese de.

biliyorum ki geçecek, biliyorum ki herşey hep olduğu gibi sürecek
ve usul usul uzaklaşırken beden, gölge yavaşça renk değiştirecek.
tabansız bir kuyu, farkında değil ve asılı belki walt gibi,
(bazı şeylerin farkında değil, hiç değil -belki (öyle) çok düştü (ki) artık hissetmiyor, aşağısı çok aşağıda ve yukarısı da çok yukarda, dolayısıyla mekan algısını yitirdi belki-tamam.. zaten ne o walt ne de ben macarım..olmak da istemiyorum efendim, istesem de olamam orası da ayrı..vs. vs.)
çünkü yüzü hep göğe dönük ve hep aynı parlaklıkta ordaki ışık (gözlerinde yansıması..görüyorum).
ritm nadiren değişiyor öte yandan, dokunmasam da hissediyorum.. bunu içtiğim sıcak çikolatanın üzerindeki halkalara bakarak bile söyleyebilirim :)

"hala gülebil(iyor ol)me(/a)k güzel.."

hala
henüz
çoktan
(:
dağılın, bekliyorum..




dedi ki:
7 mucizenin sonuncusu karşı çıkar kurallara, ve oluşum başlar; 7 kehanet doğacaktır bir süre sonra..

Hiç yorum yok: